Berlin sanatçıları eski Tempelhof Havaalanı’nda açılan yeni sanat alanını protesto ediyor, kamusal alana dair bir tartışma başlatıyor.

Boykotu anlamak için sanatçı, küratör, Berlin Görsel Sanatçılar Meslek Birliği (bbk berlin) Yönetim Kurulu Üyesi ve Berlin Sanat Ödülü (Berlin Art Prize) Direktörü Zoë Claire Miller’a sorular yönelttik.

Yazı: Çağla Vera ve Sedef İlgiç

Çeviri: Sedef İlgiç

Berlin’de 1923’te planlanan, 30’larda Nazi rejimi tarafından yeniden yapılandırılan ve 2008’den beri havaalanı olarak işlev göstermeyi bırakan eski Tempelhof Havalimanı’nda ocak sonunda Fransız sanatçı Bernar Venet Retrospektifini sergileyen bir alan açıldı.

Bernar Venet sergisi açılışından © Stiftung für Kunst und Kultur

Berlin eyaletinin, Tempelhof’un iki hangarını iki yıllığına Walter Smerling’in yöneticisi bulunduğu Kültür ve Sanat Vakfı’na (Stiftung Kunst und Kultur e.V.) kiraladığı öğrenildi. Smerling’in özel girişimine kamu vurgusu yapan “Kunsthalle Berlin” adını verişi kültür sanat alanında bir boykot hareketinin başlamasına neden oldu.

Birçok sanatçı #boycottkunsthalleberlin etiketiyle paylaşımlar yapmaya başladı. Bu sırada yine Walter Smerling’in organize ettiği “Diversity United” isimli gezici sergiden Mona Hatoum, Ahmet Öğüt, Dan Perjovschi ve Constant Dullaart’ın da bulunduğu on sanatçı eserlerini çekti.

Sanatçı Caner Teker ise Walter Smerling tarafından yönetilen Bonn Kültür ve Sanat Vakfı’nın bu yılki Genç Sanatçı Ödülü’nü reddetti.

13 Şubat’taysa sanatçı ve teorisyenler Jörg Heiser, Hito Steyerl ve Clemens von Wedemeyer tarafından “Kamunun Sahibi Kim?” başlıklı bir açık mektup kaleme alındı ve imzaya açıldı. Neler olduğunu özetleyen ve ivedilikle kira sözleşmesinin feshedilmesi ve sergi alanının boşaltılması gibi talepler içeren mektubu İngilizce olarak buradan okuyabilirsiniz.

Giderek büyüyen bu boykot hareketine destek veren kişilerden biri de sanatçı, küratör, Berlin Görsel Sanatçılar Meslek Birliği (bbk berlin) yönetim kurulu üyesi ve Berlin Art Prize direktörü Zoë Claire Miller.

Boykotun ardındaki nedenleri anlamak için kendisine birkaç soru yönelttik, Türkçe çevirisiyle paylaşıyoruz.

Zoë Claire Miller © Cem Öztok

  1. Walter Smerling, boykotun hiç kimse için bir çözüm olmadığını düşünüyor. Bir sanatçı olarak sizce hem genel olarak sanat alanında hem de Kunsthalle Berlin özelinde boykot nasıl bir önem taşıyor?

Şiddet içermeyen direnişler için boykotlar, tarihte çoğunlukla işe yarayan araçlar oldular. Özellikle sanat ve sanat tarihinde, katılmama ya da çekilme eski geleneklere dayanıyor. Boykotun amacı kabul edilemeyecek durumları değiştirmektir. Boykotun önemiyse kabul etmemeyi, katılımda bulunmayarak eyleme ve ifadeye dökmektir. Smerling’in bunu kendi açısından bir çözüm olarak görmemesi anlaşılabilir. Onun pozisyonunda elbette alkış, iş birliği, “diyalog”, iştirak ya da en azından kabul edilmesini tercih ederdi. Ancak Berlin sanat sahnesindeki -bazı dikkate değer istisnalar hariç- pek kimse ona bunları vermek istemiyor.

Sözde Kuntshalle’nin devasa reklam bütçesi, devasa reklam panoları, sponsorlu ilanları ve devasa sanat işleri, bağlamını bilmeyenleri çekebilir. Bu kişilere masum kamu diyelim. Ancak kültür politikalarına, sanatçıların düşük maliyetli stüdyo ihtiyacına, gerçek kamusal sanat enstitülerine ayrılan düşük bütçelere, kaliteli bir kültürel proje için fon başvurusu yapıp ufak bir meblağ alma ihtimalinin ne kadar çok çalışma, zaman, uzmanlık, enerji ve ne yazık ki şans gerektiğine dair en ufak bir fikri olanlar, bu nepotist ilhakı görmezden gelemeyecektir.

  1. Tempelhof Havalimanı’nın tarihi bir belleği var. Bu mekânın sergi alanına dönüştürülmesi sizin için ne ifade ediyor, Berlin sanat alanının ihtiyaç duyduğu mekân Tempelhof muydu?

Berlin sanat sahnesinin acilen daha fazla üretim alanına ve sahip olduğumuz sergi alanları için daha fazla fona ihtiyacı var. Tempelhof’un bir sergi alanı olup olmaması kolektif tartışmaya açılması gereken bir konu. Tempelhof bir sanat, kültür ve yaratıcılık alanı olarak ilan edildi. Henüz bu gerçekleşmedi. Eski havalimanının ne olması gerektiğine dair belirlenen hedeflerle neye dönüştüğü ya da aslındaki uyuşmazlığa bakarsak hiçbir şeyin olmadığını görürüz: (2022’de planlanan kamusal etkinliklerin hepsi şunlardan ibaret, 1 pop/rock müzik festivali, 2 rock konseri ve “Kuntshalle”). Şu soru sorulmalı: Tempelhof Projesinin kapalı kapıları ardında neler oluyor? Mevcut tadilata devam etmek eğer tamamen işlevsiz kalmışsa planları uygulamaya devam etmenin bir anlamı var mı? 80 çalışan ne yapıyor? Herhangi bir kullanım yanına yaklaşılamayacak şekilde pahalıysa ve yalnızca kurumsal sponsorlarla kar getiren ticari etkinlikler mümkünse, ki bu herkesin bildiği bir sırrı andırıyor, o zaman yeniden bir kurul seçmeye mi dönmeliyiz? Kamu şirketi işletmesi bina kompleksinin belirlenen amaçlarının iflasında rol oynayan herhangi bir taraf Tempelhofer Feld’de ticari ve lüks projeler geliştirmek ve evler inşa etmeye mi gidiliyor?

  1. Boykot ne zaman sona erecek? Talepleriniz neler?

Boykot “Kuntshalle” bittiğinde bitecek ancak “Kuntshalle”yle birlikte açığa çıkan ve ivme kazanan tartışma ve problemler burada son bulmayacak. bbk berlin boykot ve protesto hareketinden bağımsız minimum talepleri sitesinde bir araya getirdi. Bu talepler, biz politikacıların vermeye niyetli olmadıkları yanıtları aramayı sürdürdükçe, kamuya açık planlanan bir etkinlikler serisiyle daha belirgin hale getirilecek ve detaylandırılacak. İlk önemli talep şeffaflık, daha fazla yalan istemiyoruz, Berlin’in bu kadar büyük bir ortak alanını Walter Smerling’e vermeye nasıl ve neden karar verildiğini tam olarak öğrenmek istiyoruz.

  1. bbk berlin kendisini boykotla nasıl konumlandırıyor? Böylesi durumlarda sanatçılar için birliklerin önemi sizce ne?

bbk boykot hakkında bilgi veriyor ancak resmen dahil değil. Benim de içinde bulunduğum bazı yönetim kurulu üyeleri tüm kalbiyle boykotu destekliyor.

Sanat emekçileri için sendika gibi birlikler böyle zorlu durumlarda eleştireldir. Taleplerimizin duyulması ve karşılanması için anahtar, genellikle güvencesiz, sembolik ve tabii ki kültürel kapitalin sahibi ancak finansal kapitalden çok az pay alan işçi sınıfının örgütlü temsilidir.

Bunlar da ilginizi çekebilir

Bu Başlıkta Daha Fazla - Zamanın İçinden

Fikirlerinizi paylaşın