61-90 dönemini anlattığımız yazılarımızda, Almanya’daki “hayali Türkiye’nin” müzik piyasasının içe dönük yapısından bahsetmiştik. Hatta bu bahsi bir adım ileri taşıyıp, Alman müzik piyasasıyla Almanya’daki Türk müzik piyasasını paralel evrenlere benzetmiştik. İstisnalar kaideyi bozmaz diyelim. Çünkü bu yazıda bu evrenlerin nadide kesişimlerinden birinin hikâyesini sizlerle paylaşacağız.
Yarınistan grubu, 80’li ve 90’lı yıllara disko listelerine etnik rock parçalarıyla damgasını vurdu. İsimlerini tarihe dört albüm, 200’ün üzerinde konser ve Alman Plak Eleştirmenleri Ödül’leriyle yazdırdılar. Grubun hikâyesini, Geo Schaller ile birlikte grubu kuran ve solistliğini yapan Nedim Hazar’dan dinledik.
Kendisi aynı zamanda “Deutschlandlieder. Almanya Türküleri” isimli, Almanya’daki farklı kuşakların tek sahnede bir araya getiren bir 60 yıl konser serisi projesini hayata geçiriyor. Ayrıca projeyle aynı isimli yeni çıkan kitabı işgücü anlaşmasından bu yana Almanya’daki Türk kültürünü inceliyor. Ayrıca Murat Güngör ve Hannes Loh’a göre, 1990’da yayınlanan “Sieh Mich An” albümündeki “Ali-Rap” parçasıyla, oğlu Eko Fresh’ten önce kendisi rap yapıyordu: “Hazar, elektronik perküsyon üzerine, Almanya’daki hayat hakkındaki gözlemleriyle, ironik biçimde rap yapıyordu.”[1]
İngilizce çevirisi Zeynep Beler tarafından yapılmıştır.
80’lerin ikinci yarısı 90’ların başından söz edecek olursak, özellikle de genç sanatçı ve sanatçı adaylarına örnek olduk. Biz birkaç müzikal de yaptık, Körfez Savaşı sırasında burada feci bir İslam fobisi başlamıştı. Biz de Woody Allen’ın ünlü filminin isminden esinlenerek “Alles was Sie schon immer über die Islam Wissen Wollten” (Müslümanlık Hakkında Öğrenmek İstediğiniz Ama Sormaya Cesaret Edemediğiniz Her Şey) diye bir müzikal hazırlamıştık.
İkinci müzikalimizin adı da “Dieses Gericht enthält keine Schweinefleish” (Yemeklerimizde Domuz Eti Yoktur) idi.
Yani gittiğimiz birçok yerde öncü görevi üstlendiğimizi düşünüyorum çünkü o zamanlar Almanya’da bu konular gündemde değildi. Müzikal bakımdan Metin Türköz, Yüksel Özkasap, Derdiyoklar müthiş satıyorlardı ama kendi dünyalarında.
Bir Cem Karaca vardı Türk müziğiyle sınırlı kalmayan, ondan sonra biliyorsunuz o Türkiye’ye geri döndü. Yani bir dönem ortada sırf biz vardık.
“Akordeonla grev kışkırtıcılığı” yapmaktan aranan Nedim Hazar, 1980’lerde askeri cuntadan kaçarak Almanya’ya geliyor. 1983 yılında şehir tiyatrosunda oyuncuyken tanıştığı müzisyenlerle bir grup profesyonel anlamda Türk-Alman grubunu kuruyorlar. Grubun çoğunluğunu Almanlar oluşturuyor ve Almanca şarkılara ağırlık veriyorlar. “Morgenland” Almanca şark demek. Kelimesi kelimesine çevirildiğinde Türkçe “yarının ülkesi” anlamına gelen bu isimden Yarınistan adı türüyor. İlk plakları 1986 yılında “Morgenland/Yarınistan” ismiyle çıkıyor, sonra “Morgenland”i atıyorlar.
Duvardan Önce
Alman müzisyenler arasında duvar yıkılmadan önce Udo Lindenberg’den BAP’a kadar aşağı yukarı tüm önemli isimlerin, herkesin dâhil olduğu ‘Künstler für den Frieden’ diye müthiş bir barış hareketi vardı. Ben de o hareketin Yönetim Kurulu’ndaydım, dolayısıyla piyasadaki Alman müzisyenlerle sıkı bir temas halindeydim.
Türklere gelirsek, o dönemde Fuat Saka da buradaydı. Yarınistan’ın başlangıç zamanlarında onunla da birkaç kez ortak konser vermiştik. Burhan Öçal o zamanlar İsviçre’deydi, onunla da irtibat halindeydik.
En sevilen parçaları “Max und Gülistan” göçmenlerle Almanlar arasında geçen bir Romeo & Juliet hikâyesini anlatıyor.
İkinci en sevilen parçamız Türk işçilerini biraz espritüel biçimde anlatan ‘Türken sind froh’ ki o dönem için çok provokatif bir şarkıydı. Almanca ‘Zigeuner sind lustig,’ yani ‘Çingeneler şendir,’ diye bir deyiş var. O deyişten hareket ettik. Sözleri şöyle:
Çingeneler şendir, Türkler mutlu
Rakıyı bol rakı, helayı temizlerler
Dünya Disko Listeleri
Hem Doğu hem Batı Almanya’da 200’ü aşkın konser vermekle kalmayıp dünya turnelerine çıkıyorlar: İngiltere, Danimarka, Sovyetler, Azerbaycan, Türkmenistan, Kazakistan…
Danimarka ve İngiltere’de müzik yarışmalarında resmi anlamda Almanya’yı temsil ediyorlar.
Sovyetler Birliği’ne gittik, Gorbaçov döneminden söz ediyoruz ve ilk defa bir Türk sanatçı gidiyor oralara. Kimse İbrahim Tatlıses’ten başka Türk sanatçı tanımıyor, ona da ‘İbrahim Tatlı Tatlı’ derlerdi. Yine de salonlar hep dopdoluydu.
Disko listelerindeki başarıları da Almanya ile sınırlı kalmıyor İngiltere’de de listelere giriyor, Kanada’da bir numaraya kadar yükseliyorlar.
Henüz dünya müziği kavramı yaygınlaşmamışken, Lorke’yi 80’lerin disko ritimleriyle harmanlıyorlar.
Nedim Hazar, Yarınistan’ın o dönemki müzikleri ile Fransa’dan Rachid Taha’nın Carte de Séjour (Oturma İzni) gurubuyla benzerlikler kuruyor. “Bir onlar, biz bir vardık o dönem dünya müziği tarzı anlamında,” diye de ekliyor. Türkiye’den de Yeni Türkü ile dirsek teması hâlindeymişler, Yeni Türkü’nün Almanya konserlerinin birine Yarınistan’ın saksafoncusu Geo Schaller’in eşlik etmiş.
Duvardan Sonra
Almanya’da duvar yıkılana kadar plak satışları çok iyi gidiyor. Toplam 4 albüm çıkarıyorlar ve müzikten geçinmek günümüzde hâlâ zor bir olgu iken, o dönemde grup olarak beş aile geçindirdiklerini de aktarıyor Nedim Hazar.
Duvar yıkıldıktan sonra Almanya’da ortam değişti ve bizim grubun anlamı, önemi ve varlık nedeni ortadan kalkmaya başladı. 90’lı yıllarda burada kundaklamalar oldu. Bununla birlikte kendimizi sorgulamaya başladık. Evler yakılıyor, biz burada hâlâ sahneye çıkıp ‘Almanlar-Türkler güzeldir’ diye şarkılar söylüyoruz.
Yarınistan’ın iki kurucu üyesi, Nedim Hazar ve Geo Schaller, bir süre politik kabareler yapıyor. Grup, yabancı düşmanlığı ve ırkçılığın yükselişi ve ülkenin gündeminin değişmesiyle 1994’te dağılıyor.
Die Mampen ve Deutschlandlieder
Yarınistan’ın hikâyesi gündemlerin değişmesiyle son bulmuş olsa da Nedim Hazar’ın yaratıcı projeleri devam ediyor.
2019 yılında Nedim Hazar Die Mampen isimli yeni bir grup kuruyor. Harry Belafonte, Coco Schumann, Manu Chao, rembetiko gibi göçle ilişkili “transit hâlinde” şarkıcılar ve şarkıların hikâyelerini müzik revü performanslarıyla işlemeye devam ederken Almanya’daki Türk işçilerinin hikayesini hiç işlemediklerini fark ediyorlar ve “Deutschlandlieder. Almanya Türküleri” projesi böyle ortaya çıkıyor.
Almanya Türküleri
Proje kapsamında, Ekim 2021’den itibaren son 60 yılın “en sevilen Almanya Türküleri”nin farklı kuşaklardan müzisyenler tarafından seslendirildiği bir konser serisi planlanıyor. Metin Türköz ve Ata Canani katılacağı belli olan isimlerden. Konsere katılamayacak, Köln Bülbülü lakaplı Yüksel Özkasap ve Cem Karaca’nın parçaları da bu konser serisinde yer bulacak.
Yarınistan: Geçmişin Yarınına Bir Zaman Yolculuğu
Yarınistan, 80’lerde Almanya’dan dünya müziğinin sesini yükseltti. Farklı dillerdeki şarkı sözlerindeki ironiyle gündem yarattı. Müzikalitesiyle farklı ülkelerde listelere girdi, dünya turneleri yaptı.
Yarınistan’ın hikâyesi, 80’lerin “yarını” olan, bugünün göç sonrası toplumuna bir seyahat gibi: Türkiye ve Almanya müzik piyasalarının çoklu evrenleri arasında salınan bir zaman kapsülü.
[1] Murat Güngör ve Hannes Loh, “Gastarbeiter” to Gangsta Rapper? Hip Hop, Migration and Empowerment in Germany 1960 – 2017” içinde, çev. Meredith Dale, 2017.
Bu yazı Berlin Yunus Emre Enstitüsü’nün desteğiyle hayata geçirilen #60JahreMusik projesinin bir parçası olarak hazırlanmıştır.