COVID-19Zamanın İçinden

Seçil Epik: Dünyayı Elbirliğiyle Kalıcı Olarak Yavaşlatabilmek

İstanbul’da yaşayan editör ve kitap eleştirmeni Seçil Epik pandeminin etkisi üzerine üç soruluk soruşturmama katıldı. Seçil, “keşke daha çok kişi okusa,” dediği kitaplarla ilgili haftalık bir bülten gönderiyor. Bültene buradan üye olabilirsiniz. Sahi bu aralar Epik Ne Okuyor?
Nasıl etkİlendİn?

Pandemi tedbirleri ve karantina süreci başladığında ben zaten bir süredir evdeydim. Üç yıldır sürdürdüğüm K24’teki editörlük işimden henüz birkaç ay önce ayrılmış onca yoğunluk sonrası kendime ait zamanı yönetmeye çalıştığım bir dönemdi. Bu yüzden benim için bir anda evde kalmaya başladığım bir dönem olmadı bu. Sanırım bu beni birçok insana göre daha şanslı biri yaptı. Artık karantinada geçen 60 günü geride bırakırken pandeminin etkisini tek ve düz bir tanımla ifade etmek mümkün değil gibi görünüyor. İlk birkaç hafta hiç kitap okuyamadım örneğin, sonrasında ise aklımda olup da okuyamadığım kitapları yutar gibi okumaya başladım.

Bu pandeminin ev içi hali elbette, diğer yanda bir aktivist olarak bu süreçten en çok etkilenenlerden LGBTİ+ topluluğundan arkadaşlarım için başlatılan bir dayanışma kampanyasına dahil oldum. Bu da bana yıllardır mecburiyetten geliştirdiğimiz dayanışma refleksinin tüm dünyayı etkileyen kriz zamanlarında ne kadar işe yaradığını gösterdi.

Ülkende ya da dünyada ne değİşecek?

Açıkçası, birçoğumuzun hayalini kurduğu daha eşit bir dünya düzeninin pek öyle küresel krizler sonrası bir anda olamayacağını dünyadaki geçmiş savaşlardan, salgın ya da krizlerden öğrendik gibi geliyor bana. Bugün yaşadığımız pandeminin farkı her şeyi “canlı yayında” izlediğimiz bir dönemde gerçekleşmiş olması.

Süreçte yaşanan ya da zaten varolan adaletsizlikleri görmüş olmamız, tüketim alışkanlıklarımızın yeryüzündeki sonuçlarını daha net bir şekilde fark etmiş olmamız bunların değişmesi için topluca bir adım atılacağı anlamına geliyor mu emin olamıyorum.

Diğer yandan kültür sanat sektöründe çalışan insanlar olarak diğer sektörlere göre krizle mücadele konusunda daha idmanlıymışız gibi geliyor. Çünkü her zaman en ufak bir ekonomik küçülme ya da başka türlü kriz anında gözden ilk çıkarılacaklar arasında olduğumuzu bir şekilde biliyorduk.

Ne değİşsİn İsterdİn?

Bu pandemi krizinden geriye büyük değişimler kalacağına inanmasam da sanat ve yazın dünyasında, düşünme ve üretme pratikleri anlamında daha küçük çaplı değişimlerin olacağına inanmak istiyorum.

Bu süreçte durma şansı olan, bir şeylere yetişmek zorunda hissetmeden düşünme ve üretme şansı yakalayan bazılarımızın “normal” hayata döndüğünde elbirliğiyle etrafımızdaki dünyayı da kalıcı bir şekilde yavaşlatabilmemizi dilerdim.

Bunlar da ilginizi çekebilir

Bu Başlıkta Daha Fazla - COVID-19

Fikirlerinizi paylaşın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir