Dünyada onaylanan koronavirüs vakaların 4 milyonu geçtiği ve salgının yeniden kontrolden çıkmasıyla ilgili kaygılar duyulan bir haftadayız.
Berlin’de yaşayan ancak salgına İstanbul’da yakalanan sanatçı, çizer ve hikâye anlatıcısı Burcu Türker koronanın etkisi ve hissettirdikleri üzerine üç soruluk soruşturmama katıldı.

Otoportre, Burcu Türker
Nasıl etkİlendİn?
Berlin’de yaşıyor ve çizim yapıyorum. Ana çalışma yöntemim insanları gözlemlemek, gördüklerimi not almak, araştırma yapmak, yeni kombinasyonlar ve ilginç hikâyeler bulmak için başka sanat formlarına bakmak. Gerçek insan ve olaylardan çok ilham alıyorum. Ancak masamda yalnız çalışmaya da alışkınım.
Sanatçı yaşamım normalde düzensiz. Günlük rutinlerim yok. Çalışıyorum, bitirme tarihlerine uyuyorum, kişisel proje ve fikirlerimle ilgili yaratıcı olmaya çalışıyorum. Sürekli gelecek için yeni planlar yapıyorum. Festivallere katılıyorum, okumalar yapıyorum, burslara bağlı olarak yaşadığım yeri değiştiriyorum.
Ancak iş yaşamımda tekrar eden bir programım yok. Bu anlamda çok şey değişmedi. Aynısını yapıyorum. Sadece evden.
Ev hapsi süresince korkuların ipleri eline almasına izin vermeden kendimi meşgul ederek bu süreci geçirmem gerektiğini anladım.
Bu nedenle de kolay bir ek proje geliştirdim. Nisan sonundan beri çocuklar için boyama kâğıtları hazırlıyorum. İnsanlar evlerinde ücretsiz çıktılarını alabilirler. Bunun karantina altındaki ailelere mutluluk getireceğini umuyorum. Bu da benim ufak katkım.
Aynı zamanda (onca zaman bunu hayal ettikten sonra) sonunda sevgili çalışma arkadaşım ve dostum Ilki Kocer ile çalışmaya başlayabildim. Kendi minik markamız “kim kim illustration”ı çok yeni kurduk. Kartpostallar, sanat baskıları üretiyoruz ve gelecekte çok daha fazlasını yapmak istiyoruz.

Kim Kim Illustration için Burcu Türker’in yaptığı kartlardan örnekler. Tüm görseller copyright © Burcu Türker
Berlin’deki stüdyomun benim için ne kadar önemli olduğunu anladım. Evin dışında, yalnızca çizgi roman, sanat ve işe dair bir alanın olması ve çevremde deneyimlerimizi paylaşabileceğimiz iş arkadaşlarım… Orada bulunmayalı öyle çok zaman oldu ki… Çok özledim.
Sanat Dünyasında Ne Değİşecek?
Bu soruya nasıl yanıt vereceğimi bilmiyorum. Birçok umdum var ama ne kadar gerçekçi olduklarından emin değilim.
Neyİn Değİşmesİnİ Umuyorsun?
İhtiyaç hâlinde siyasetin hızlı ve katı kararlar alabildiğini salgın sırasında gördük. Büyük değişimlerin de aslında hızla gerçekleşebileceğini.
Bu yeni anlayışın bizi yalnızca daha fazla iyiliğe götürmesini umabilirim. Cesarete, daha aydınlık ihtimallere, zaman kaybetmeden kararlı bir biçimde ırkçılıkla savaşmaya, sosyal ve makul olmaya…
Son olarak, bu da çok önemli, umarım çevrimiçi canlı dans dersleri devam eder. Dans etmek için pijamalarımı çıkarmama ve dışarı çıkmama gerek olmamasını seviyorum.

Paris’de Cité Internationale des Arts’daki sergiden.